Çağlayan Arkan Microsoft Türkiye CEO'su. Bundan yaklaşık bir ay önce Hürriyet İK'da çıkan haberle birlikte daha çok kişi tanıdı onu. Bir CEO'nun blog yazması Türkiye için önemli bir gelişme bu yüzden beğenilmese ve ilgi duyulmasa bile takip edilmesi gereken bir blog,ki ilgi duyan da bir çok kişi vardır/olacaktır.
Blog doğal olarak MSN spaces üzerinden yayın yapıyor, belki de benim MSN Space bloglarını genelde göze hitap etmiyor olarak değerlendirmem yüzünden tasarımın iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum,ama tabii ki içerik daha önemli.
Yazılarında samimi olmaya çalışan bir dil var, eğreti durmuyor fakat Hürriyet'teki
haberden sonra teşekkür yazısı girmeyip sadece video yüklemesi takip etmek isteyenleri üzmüş olabilir. Belki de yazının yayınlaması PR açısından bir zamanlama hatası olmuştur. Çağlayan Bey'in bloğundaki yazılar 4 kategoriye ayrılmış, kategoriler de oldukça başarılı belirlenmiş:
Her birinin ayrı RSS beslemesi olması güzel bir nokta, her ziyaretçi bütün içeriği takip etmek istemiyor olabilir mantığıyla bunun oluşturulduğunu sanıyorum.
Microsoft CEO'sunu bulmuşken bir şeyler yazmalıyım diyenlerin yazıların altına yazıyla alakasız yorumlar yapmalarını engellemek için de bir
Konuk defteri oluşturulmuş. Çağlayan bey periyodik olmasa da bu deftere yazılanlara cevap veriyor, müşteriye dokunmak anlamında güzel bir yaklaşım. Yazılanlar genelde güzel yorumlar.
"...cok soru sorduysam kusura bakmayin , her zaman MS genelmuduru ile direkt temas etmiyorum :)" yorumu dikkat çekiyorHenüz 34 yorum olduğu için kötü yorumlar artmamış henüz:) Ama projesiyle ilgili bir kaç mesajdan sonra beklediği desteği görmeyen bir kullanıcının
"Korktuğum başıma geldi. Dikkate alınmadım...." yorumu da şimdilik cevapsız kalmış,Çağlayan Bey'in bu konudaki cevabını merak ediyorum doğrusu.
Favori Mekanlarını listelediği Özel Liste bölümünde "
Beşiktaş Çarşı'daki bal kaymakçı ve
Fulya'daki kokoreççi" sizden biriyim mesajı vermek için güzel ve esprili bir yaklaşım olmuş.
İzlediğim Bloglar ,
Favori Kitaplar ve
Fotoğraflar linkleri de bloğu zenginleştirmek için güzel bir şekilde yer almış.
Genel hatlarıyla tasarım hariç (bence:)) güzel kurgulanmış bir blog fakat en son yazının 8 Temmuzdaki teşekkür yazısı olması ve sonra sonuncusu 19 temmuzda olan 3 videonun yüklenmesi "Acaba Çağlayan Arkan bloglamayı sevmedi mi?" sorusunu akla getiriyor. Ben şu anda bu bloğu yazmayı bıraksa bir şey olmaz ama belirli bir
çalışma sonunda ortaya çıkarılmış ve en çok okunan gazetelerden birinde PR
haberi geçilmiş bir bloğun bu şekilde yalnızlığa terk edilmesi iyi olmayabilir. Çağlayan Bey ziyaretçi defterine yazılanlara cevap vermiş ama bloğa da yeni yazılar girmesi gerekiyor bence.
Takipteyiz:)
Sırada: